MALİ DURAN VARLIKLAR
Uzun vadeli amaçlarla veya yasal zorunluluk nedeniyle elde tutulan uzun vadeli menkul kıymetler ve diğer bir işletmeye veya bağlı ortaklığa ortak olmak amacıyla edinilen sermaye payları mali duran varlıklar olarak tanımlanmaktadır.
İşletmenin diğer şirketlerin yönetimine veya ortaklık politikalarının belirlenmesine katılmak amacıyla edindiği % 10 - % 50 arasındaki sermaye paylarına İŞTİRAKLER denmektedir.
İşletmenin diğer şirketlerin sermaye paylarının % 50 nin üzerinde bir oranına sahip olması durumunda bu iştirakler BAĞLI ORTAKLIKLAR hesabında gösterilir. İştiraklerin, sermaye paylarının % 10 un altında kalması veya uzun vadede elde tutulması amaçlanan menkul kıymetler BAĞLI MENKUL KIYMETLER olarak ifade edilir.
İştirakler ifadesi sermaye katılımlarını açıklamakla beraber, kısa vadeli menkul kıymetler ile yapılan sermaye katılımları hesabında gösterilmektedir. Uzun vadeli olarak hisse senedine bağlı ve hisse senedine bağlanmamış sermaye katılımları bu grupta yer alır.
Hisse senetleri yolu ile yapılan iştiraklerin değerlemesi, hisse senetleri ve tahvillerin değerleme esaslarına tabidir. Hisse senetleri ve tahvillerin değerlemesi daha önceki kısımda belirtildiğinden burada tekrar bahsedilmeyecektir.
1 - Ticaret hukukuna göre mali duran varlıkların değerlemesi
Mali duran varlık şeklindeki sermaye katılımlarının değerlenmesinde, TTK'na göre 75. madde hükmü çerçevesinde, en çok işletme için haiz olduğu değer esas alınabilir. Bu değer normal olarak maliyet değeridir. Bununla beraber, iştiraklerin şahıs işletmelerinde bu değerin altında veya üstünde bir değerle değerlenmesi mümkündür. Sermaye şirketlerinde ise, piyasa fiyatının maliyet değerinden düşük olması durumunda değerleme ölçüsü piyasa fiyatı olabilmektedir.
Mali duran varlıklarda meydana gelecek değer düşüşlerin karşılık hesapları ile gelir tablosuna aktarılması uygun olur.
2 - Vergi mevzuatına göre mali duran varlıkların değerlemesi
Bir menkul kıymete bağlanmış mali duran varlıkların değerlemesi hisse senedi, tahvillerin değerlemesi ile aynıdır. Bir menkul kıymete bağlanmamış mali duran varlıkların değerlemesi ile ilgili VUK'nda bir hüküm olmadığından 289. madde hükmü çerçevesinde borsa rayici, yoksa mukayyet değer, o da yoksa emsal bedeli değerlemede ölçü olarak kullanılır.
Bir menkul değere bağlanmamış mali duran varlıklarda borsa rayici olmadığından değerleme ölçüsü mukayyet değer olmaktadır. Mukayyet değer, iştirak tutarını, iştirakin maliyet bedelini, ifade etmektedir.
İştirak tutarının veya maliyet bedelinin bilinmemesi durumunda emsal bedeli uygulanacaktır.
Tahakkuk eden iştirak kazançlarının ayrı hesaplarda gösterilmesi gerekir :
________________________ / _______________________
232 İŞTİRAKLERDEN ALACAKLAR 13.500
640 İŞTİRAKLERDEN TEMETTÜ
GELİRLERİ 13.500
________________________ / _______________________
GVK'nun mükerrer 39. maddesine, KVK'nun 13. maddesine göre ticari kazancın. tesbitinde iştirak kazançları istisnasının uygulanabilmesi için iştirak kazançlarının ayrı olarak muhasebeleştirilmesi, normal faaliyet gelirleri içine konulmaması uygun olur.